KARDEŞLERİNE VE AİLELERİNE BAKMAK ZORUNDAKİ SOMALİLİ KÜÇÜK KIZLAR


Uluslar arası Mavi Hilal Vakfı Somalide yerel ve uluslar arası ortaklarıyla birlikte Somali’de gerek kamplardaki gerekse köylerine geri dönen insanların dramına çözüm için yoğun çaba harcıyor.


Bu çerçevede her ay Mogadişudaki kamplarla Bay Bokool daki yerleşimlerde 3000 aileye aylık gıda paketi,Mogadişudaki Banadir Hastanesiyle,kentteki ve Afgooe koridorundaki sağlık merkezlerinde  aylık ortalama 2000 ağır beslenme sorunu olan çocuğa serum ve besleyici gıdalar,1200 yeni doğum yapmış anneye süt sağlayıcı gıdalar,toplam 1500 köylüye tohum ve hayvan,Bay Bokoolda 14 değişik köyde su kuyuları açma hizmetleri,500 çocuğa psikososyal hizmet  ve 4000 aileye dört ay boyunca günde  8 litre su sağlanıyor..Bunlara ek birçok etkinlik daha proje kapsamında.


Faaliyetlerden Bay Bokooldaki 14 köyle Mogadişudaki Korsan ile Tarabunka ve Soobaranka kampları faydalanıyor.

Uluslar arası Mavi Hilal Vakfının yerel proje uygulayıcıları ise Islamic Relief Somali ile Maaruf Vakfı.

Acil ve kalkınma yardımları sırasında üzerinde durulması gereken en önemli grubun çocuklar oldukları kaçınılmaz bir gerçek. Hemen hemen her ailenin ortalama 7 çocuğu var ve bu çocuklar gereken eğitimi, beslenmeyi, barınmayı  sağlayamadıklarından dolayı ya değişik hastalıklara kapılarak ölüyorlar ya da ailelerinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalıyorlar. Aileleri onlara bakacağına onlar ailelerinin ayakta kalması için bedenleriyle emekleriyle akıllarıyla ruhlarıyla katkıda bulunuyorlar. Bunlardan size iki kayıp çocuğu, Korsan kampında yatalak kardeşini bakmakla görevli 10 yaşındaki Fawziya ile yine aynı kampta 11 inci çocuğunu doğuran annesinin yerine gıda ve su kuyruğuna giren ve aileyi çevirmeye çalışan sekiz yaşındaki Naima’yı tanıtmak istiyorum.

Fawziyanın günü sabahtan akşama kadar  bir yaşından beri yatalak olan ağabeyi Abdullahinin başında beklemek,sinekler vücuduna konmasın diye  yarım saatte bir yağ sürmek ve çevresinde dolaşan sinekleri kovalamak. Dört yaşından beri bu görevi yapıyor Fawziya.. Altı yıldır ağabeyinin başında..Sabah erkenden kalkıyor ve sinirsel hastalığı sebebiyle hiç uyumayan ağabeyini altı yıldır sürekli sineklerden, böceklerden, koruyor yağlıyor, altını temizliyor, su içiriyor.


Fawziya yaptığından çok mutlu. Aslında cennetlik bir yavru.. Geriye kalan altı kardeşi kamptaki okula giderken onu ağabeyine baksın diye alıkoymuşlar. Okuma yazma bilmiyor.. Belki de ağabeyini ölümcül hastalığına rağmen hala o ayakta tuttu. Tutkuyla onu koruyor kolluyor.


Babaları Al Hashem,oğlunu Allahın kurtaracağına inanıyor. Bir gün mutlaka tedavisini karşılayacak biri çıkacak diyor. Diyor demesine de Abdüllahi’nin durumu hiçte tedavi olacak kurtulacak gibi değil.. Bence onu Fawziyanın sevgisi ayakta tutuyor başka hiçbir şey değil. Peki ya Fawziyanın geleceği? Hayatını sadece ağabeyine adamış. Bir de ağabeyini kaybettiğini düşünün. Nasıl yıkılacağını ve o kayıptan sonra nasıl toparlanacağını bir düşünün.

Kampın bir başka kahramanı ise Naima….


Yağmur sezonu başlayınca babası 250 kilometre ötedeki Bay Bokooldaki köylerine dönmüş. Tarlaya tohum ekmek belki de gelecek seneyi kurtarabilmek için. Babası yanında büyük dört kardeşi de yardım için götürmüş. Geriye Naima ve beş kardeşiyle annesi kalmış..Sırf kamptaki imkanlardan yararlansınlar ve gıda alabilsinler diye…


Vakfımızın gıda dağıtımı sırasında dikkatimi çekti. Türkiyeden gelen gıda çuvallarının üzerine oturmuş, teslim sırasında parmak izini dağıtım belgesine imzalamak için sıradaydı.


Annesi 31 yaşındaki Mariam Ali daha bir hafta önce 11 inci(Onbirinci) çocuğuna doğum yapmış. Bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Naima annesinin hamileliği ve doğumdan sonra yanı başlarındaki okula gitmeye ara vermiş. Gelen gıda yardımlarında annesinin kartıyla onun yerini almış,su taşımış, hatta sağlık ocağında yeni doğum yapanlar için dağıtılan broşürleri çadırlarına götürmüş annesi okusun ve sağlıklı kalsın diye.

Kendisinden ağır gıda çuvallarını sırtlayıp çadırlarına götürmesine yardımcı oluyoruz. Çadırda bir yatak,yüzlerce sineğin saldırısına uğrayan yedi günlük bebek, diğer kardeşler ve ayakta durmaya çalışan anne. Naima hangisine baksın hangisine sahip çıksın. Diğer çocuklar ondan küçük ve olanların tam farkında değiller.


Anneye bu kadar çocuk varken niye 11 inciyi doğurduğunu soruyoruz. Allahın lütfu diyor. Bunlara kim bakacak gelecekleri ne olacak diye soramıyoruz. Çünkü kızacak. Anneden izin isteyerek Naima’yı yakındaki okuluna götürüyoruz. 

Çocuklar (Somalide devlet olsun barış olsun Hükümet sağolsun) şarkısını söylüyorlar. Hocası Naimaya izin vermiş. Naimayı diğer çocukların yanına oturtarak şarkıya katılmasını istiyoruz.


Katılamıyor artık. Çünkü kimseye inanmadığı gözlerinden belli.  

İşte kamplardan iki çocuk portresi. Hepsinin benzer trajik hikayeleri var..
Sırtında on kiloluk su bidonun taşıyan ve kuyrukta su almak için büyüklerle boğuşan çocuklardan, Abdullahi gibi 12 yıldır yatalak olanlarına kadar..


İnsan olmanın zorluğunu bu kamplarda görüyoruz. Bizim dünyamızın çocukları internet, oyuncak arabalar, mamalar, en güzel okullar kurslara sahipken bu dünyanın çocuklarının sırtında kendi geleceklerinin ötesinde ailelerinin sorumlulukları ve sadece yaşamak için var olmak var.

Onlar gelen yabancılara ellerini boğazlarına götürerek (Açız) işareti vermek zorundalar. Aksi takdirde yiyecek yok,su yok hayat zaten yok.

Bunun adalet neresinde...



GAZZE: YIKINTILARIN ARDINDAKİ HAYAT MÜCADELESİ

Açlık, susuzluk, hijyen eksikliği, kayıplar ve gözyaşları… Gazze’de hayatta kalmaya çalışan insanların aylard ...

ULUSLARARASI MAVİ HİLAL VAKFI KURUCULARINDAN VE BAŞKAN VEKİLİ MUZAFFER BACA, ICVA YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ İÇİN ADAY GÖSTERİLDİ

Uluslararası Mavi Hilal Vakfı 20 yılı aşkın engin tecrübesi ile dünyanın neresinde olursa olsun zor durumda olan insanlara yardım e ...

SERİNYOL, HATAY’DA SANATIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ

Depremden Etkilenen Kadınlar Artık Gelecekten Daha Umutlu… Serinyol’da bulunan Türkiye - Kore Dostluk Kenti’nde  ya ...

Kapat

IBC FAALİYETLERİNDE ARAMA YAPIN